30 Nisan 2012 Pazartesi

NYX Round Lip Gloss 03/06/25/04


NYX RLG serisinden birkaç glossu daha tanıtma zamanı geldi.

03 PINK. İçinde minik minik pırıltılar var.





06 MAUVE bu senenin nude modasına çok çok uyan bir renk. Favorilerimden birisi. 






25 BRONZE benim için tek başına sürmesi zor bir renk, çünkü fazla parlak ve oldukça iddialı bir renk. Mat bir ruj sürüp dudağımın ortasına bu glossu dokunduruyorum. Bu şekilde kullanınca çok beğendiğim bir görüntü yakalıyorum.







04 GOLDEN RED asla kırmızı olmayan, dudak rengini belirginleştiren şeffaf bir pembe. İçinde gerçekten altın rengi parıltılar var. 









14 Nisan 2012 Cumartesi

NYX Dudaklarınızı Konuşturur

Sabah gök gürültüsüyle uyandık. Bugün İzmir' de hava çok kötü, yağmur dışarı çıkma isteğimi yok etti. Çünkü kışlık kıyafetlerimi kaldırmıştım. Madem evdeyim NYX Round Lip Gloss serisini ufak ufak tanıtmaya başlayayım. Bu yazıda;
1- Queen Of Africa 14
2- Ballerina Pink 36
3- Golden Prune 23
tanıtılacak.



Queen Of Africa



Ballerina Pink






Golden Prune







13 Nisan 2012 Cuma

Kim Demiş Onlar Konuşamaz!

Ne para istiyorum ne de pul. Tek bir istediğim var, o da yalansız bir kul.
                                                                                               Özdemir Asaf






Keyiflerini bozmadan resimleyebildim ve paylaşmadan edemedim. Herkese böyle ömür boyu baş başa verip, huzurla yaşayabileceği yalansız kullar dilerim.

EL YAPIMI KOLYELER

Annemin yaptığı kolyeleri paylaşmak istedim. Ben çok severek kullanıyorum, belki size de fikir verir. 


Alttaki kolyenin ucundaki üçgen obje de annem tarafından yapıldı.





 Aşağıdaki kolyede yeşil plastik soda şişelerinden yaptığı boncukları kullandı. 









12 Nisan 2012 Perşembe

EN GÜZEL DÖVME BENİMKİ


17 yaşımdayken özentiyim ya gittim dövme yaptırdım. Aman bende bir havalar, bir salınmalar, bir övünmeler. Soran insanlara "asla sıkılmam, şu hayatta dövmeden sıkılmayacak tek insan benim." diyorum. Zaten 10 gün sonra da gidip ikinci dövmemi yaptırdım. Aradan yıllar geçti. Giyim tarzım, düşüncelerim değişti. Cicili bicili elbiselerimle o dövmeler sırıtmaya başlayınca 17 yaşında yaptıklarımı beğenmez oldum doğal olarak. Ama bu geç uyanmanın bedeli ağır olacaktı. Çünkü o bölümü kestirip aldırmak da dahil olmak üzere her çareye başvuruyordum fakat öyle kolay değildi. Lazer ile sildirmek çok pahalıydı. Dövmeyi kestirmek imkansızdı çünkü çok genişti. Üstelik iz kalacaktı. Dövmem gidecekti ama yerine yine kötü bir görüntü gelecekti.

Bakın bu dövmemin işlem yapılmamış hali.













































Daha sonra çalışmaya başlayıp lazer tedavisini karşılayabilecek duruma geldiğimde, iyi bir yerde sildirmeye başladım. İlk seansta çok büyük aşama kaydettik. Çünkü lazer ışınları koyu renkleri daha iyi görüyormuş ve dövmenin rengi henüz koyuyken, silinme oranı da o kadar fazla oluyormuş. Kaç seansta biter sorusuna 5-7 arası cevabını alınca beni kandırıyorlar sanmıştım. Sonradan anladım ki ikinci seansta biraz daha az yer silinecek, üçte daha da az. Artık çok açık, gölge gibi olan bölümleri lazerciğimiz görememeye başlayacak. Yani aynı oranda silinme olmayacağı için seans sayısı artıyor.

Sildirmeyi düşünenlere tavsiyem, silinme aşamasında mutlaka soğuk hava üfleyen cihazı isteyin. Çünkü gerçekten yanma hissi dayanılamaz derecede acı veriyor. Bu cihazla bir nebze olsun acınız hafifliyor. Gerçekten ACIYOR. Yaptırırken hissedilenden kat kat fazla. Keşke yaptırırken bu kadar acısaydı da yaptırmasaydım, ayrıca keşke yine dövmeyi yaptırmak bu kadar pahalı olsaydı da yaptırmasaydım.

Bakın bu da ikinci seans sonrası, yaralar iyileştikten sonraki hali. Elimde maalesef ilk seans sonrasına ait resim yok.



























Şimdi bir de yukarı çıkıp, ilk haline bakın. Bana oldukça umut veriyor aradaki fark. Bir de işin güzel yanı bende hiç iz kalmadı. Yara, yanık hatta faça izi gibi bir görüntü kalacağını söyleyen arkadaşlarım yanıldılar. Bolca bepanthen ve bactroban krem ile üzerine mutlaka ama mutlaka 50+ koruma faktörlü güneş kremi sürdüm. Başka da bir kreme gerek yok. Bu kremleri 1-2 saatte bir yeniledim. Güneş kremini özellikle spreyli olanlardan tercih ettim, yayması kolay olsun diye. İşim gereği üniforma giyiniyorum. İşe giderken de üzerini sargı beziyle sıkı olmayacak şekilde kapattım. Sebebi sadece kıyafetime bulaşmasını önlemek, kapalı tutmak değil yani. Çünkü üzerini kapatmamanızı tavsiye ediyor doktorlar. Bu arada lazer cihazının türü Q Switch. Ben bu güne kadar 3 seansa da farklı yerlere gittim. Birkaç gün önce gittiğim bir merkezde artık bana daha güçlü bir cihaz ile müdahale edilmesi gerektiği, ellerindekinin yetmeyeceği söylendi. Dürüstlüklerinden dolayı teşekkür ettim ve başka yer aramaya başladım. İzler azaldığı için lazerin gücünün artması gerekiyor. Şimdi bunu şöyle açıklayayım, mesela bazı Q Switch lazerler en fazla 7 kademeli olurken, bazıları 16 kademeye kadar çıkabiliyor. Bunları bana söyleyenlerin yalancısıyım tabi. İki gün önce gittiğim ve müdahale eden doktor da bunu onayladı.

İşte bu da 3. seanstan iki gün sonraki hali. Sargıyı açar açmaz resimledim. Birazcık kan içerir. Belki bakmak istemezsiniz diye uyarmak istedim.
































Vücudumda, orijinalliği bozan hiçbir şeyin güzel durmadığını anladığımda çok geç olmuştu. Hele ki böylesine büyük ve göz önünde bir dövme asla güzel olamaz. Yaptırmaya kesin karar veren arkadaşlara tabi ki
yaptırmamalarını söyleyemem. Ama kafası karışık olanlara bence bu yazı cevap olacaktır.Gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki "EN GÜZEL DÖVME BENİMKİ ÇÜNKÜ SİLDİRİYORUM."

Bu hiç yaşamamış olmayı istediğim tecrübelerimi sizinle paylaşmak istedim. Sorularınızı seve seve cevaplarım.
İzmir' den sevgiler.